Mekan: Beymen, Zorlu Center
Küratör: Gökşen Buğra
Sanatçılar: Cins, Alper İnce, Argun Okumuşoğlu, Günnur Özsoy, Olgu Ülkenciler
Beymen, Zorlu Center mağazasının açılışıyla birlikte çağdaş sanatı desteklemek ve sanatçılara platform sunmak amacıyla başlattığı sanat projesinin 3.dizisi Seyyar Rüyalar’ı sanatseverlerin beğenisine sundu. Sanat yapıtının hayalle ilişkisi ve nesneleşme sürecinin konu edildiği proje sanat danışmanı ve yazar Gökşen Buğra’nın küratörlüğünde hayata geçirildi.
Konseptin içeriğine uygun, özel olarak seçilen eserlerin yer aldığı sergide Cins, Alper İnce, Argun Okumuşoğlu, Günnur Özsoy ve Olgu Ülkenciler’in video, yerleştirme, heykel ve resim gibi farklı medyumlarda ürettikleri, izleyiciyi sanatçının rüyasında bir gezintiye çıkaran eserleri yer alıyor.
Türkiye’deki sayılı kadın heykeltıraşlardan biri olan Günnur Özsoy’un kurşun dökme eyleminden ilham alarak tasarladığı heykeli yere temas ettiği ince noktalarıyla havadaymış gibi duran soyut formuna vurgu yaparak dikkat çekiyor. Özsoy’un en sevdiği film Persona ile aynı adı taşıyan eseri ise filmin beyaz sahnelerinden, durağanlığından ve kadınların sessizliğinden ilham alıyor.
Çağdaş sanatçı Alper T. İnce’nin bir manzara görüntüsünün topoğrafik haritalarından yola çıkarak ürettiği görsel animasyonu, hayatın hızla aktığı bir ortamda dinginliğe yer verirken sanatçının Hindistan’dan aldığı cam buda heykelinin üstüne renkli ışıklar düşeyerek kaydettiği görüntüler nesneye hayat verme hissiyatını yaşatıyor.
Olgu Ülkenciler’in can sıkıntısıyla başladığı kağıt kesme oyunu ise zamanla kağıttan bir ormanı anımsatan heykel eskizine dönüşüyor. Sanatçının sergilenen diğer bir eseri de 3. solo sergisine ismini veren “Zevkli Rezalet” serisindeki Karanlık Orman isimli çalışması oluyor.
Seyyar Rüyalar’da Argun Okumuşoğlu’nun imzasını taşıyan “Motosiklet” heykeli ise sanatçının çocukluk hayalini yetişkin dünyasına taşıyor. Cins’in sanat üretimine başladığı zamandan bu yana çizgi film, pop-art ve sürrealizmden beslenerek ortaya çıkardığı Öteki Dünya isimli eseri fantastik dünyada cennet tasviri yaparken alternatif bir uzayı da hayal etmeyi sürdürüyor. Sanatçı ikinci eserinde ise su altı ile yeryüzünün birleşimini konu ederek, grafitinin, duvarlara uygulanan bir süs değil bitki örtüsünün, canlıların varlığıyla yaşanan bir hayat olduğunu belirtiyor.